Dünyanın en büyük alüminyum üreticilerinden RUSAL’ın EMEA satış direktörü Roman Borisov, Türkiye pazarına, alüminyum sektörünün geleceğine ve yeni teknolojik hedeflere ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin Rusya dışındaki en önemli üç pazardan biri olduğunu ve satışlarının 1,2 milyar dolara ulaştığını belirten Borisov, şöyle konuştu: “Alüminyumun yaygın olarak kullanıldığı Türk işleme ve üretim sektörlerinin desteklediği bu hacim, şirketimizin toplam satışlarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. gelir.” Borisov, alüminyum üretiminde devrim niteliğindeki inert anot teknolojisi üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.
* Türkiye pazarındaki konumunuz nedir?
Türkiye, 1,2 milyar dolara ulaşan toplam geliriyle Rusya dışındaki ilk 3 pazarımız arasında yer alıyor. Türkiye’de alüminyumun yaygın olarak kullanıldığı işleme ve imalat sektörlerinin desteklediği bu hacim, şirketimizin toplam gelirlerinin yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. Başlıca müşterilerimiz arasında Türkiye’nin önde gelen otomotiv üreticileri, inşaat firmaları ve tüketim malları üreticileri bulunmaktadır. Türkiye’nin alüminyum ithalatı son 10 yılda iki kattan fazla arttı. Bu ithalatta yüzde 25 payımız var. Türkiye’deki müşterilerimize tüm ürün ve hizmetlerimizle ilgili 7/24 destek sağlıyoruz.
class = “medyanet-inline-adv”>
* Küresel alüminyum pazarı şu anda hangi trendi takip ediyor?
Küresel birincil alüminyum talebi 2023 yılında 70,2 milyon tona ulaştı. Alüminyum talebinin 2030 yılına kadar %40 oranında artması bekleniyor. Artan talebi karşılamak için alüminyum sektörünün ilave 33,3 milyon ton üretmesi gerekecek. Ayrıca, yeşil dönüşüme yönelik artan eğilim, değer zincirlerini karbondan arındırmak isteyen şirketler arasında alüminyuma olan talebi artıran bir başka faktördür.
Alüminyum, özellikle elektrikli araçların yükselişiyle birlikte otomotiv endüstrisinde önemli bir rol oynuyor. Alüminyum, otomobil üreticilerinin daha hafif ve daha verimli elektrikli araçlar üretmesine olanak tanıyor. Küresel hafif araç üretiminin 2023’teki 90,3 milyon adetten 2031’de 98,4 milyon adede çıkması bekleniyor. Ayrıca, ulaştırma sektöründeki küresel alüminyum talebinin yıllık %4 oranında artarak araç üretimini 200 kat aşacağı tahmin ediliyor. neredeyse dört kez.
class = “medyanet-inline-adv”>
* Türkiye’de alüminyuma en fazla talep hangi sektörlerde var?
Türkiye, yarı mamul ve nihai ürünlerin üretimi için oldukça çeşitli bir sanayi tabanına sahiptir. Alüminyum tüm değer zincirlerinde kullanılmaktadır. İş ortaklarımızın ve müşterilerimizin ürün ve çözümlerimize gösterdiği yoğun ilginin de gösterdiği gibi, Türkiye her zaman RUSAL için en önemli pazarlardan biri olmuştur.
* Düşük karbonlu alüminyumun değeri nedir? Bu alanda araştırma ve geliştirme çalışmalarınız nelerdir?
1 ton alüminyum üretmek için doğaya salınması gereken karbon miktarının 4 tonun altında kalması durumunda üretilen alüminyum düşük karbonlu olarak tanımlanıyor. Çin dışında dünyanın en büyük birincil alüminyum üreticisi ve dünyanın önde gelen düşük karbonlu alüminyum üreticilerinden biri olarak, yılda 4 milyon tondan fazla birincil alüminyum üretiyoruz ve ürettiğimiz alüminyumun %90’ından fazlasını hidroelektrik kullanarak üretiyoruz. enerji. 2017 yılından bu yana ALLOW düşük karbonlu alüminyum markamızı dünya çapındaki müşterilerimize sunuyoruz. Alüminyumun 2,3 ton CO2 karbon ayak izine sahip olmasına İZİN VERİN. RUSAL olarak 2023 yılında dünya çapında üretilen tüm düşük karbonlu alüminyumun %21’ini ürettik.
class = “medyanet-inline-adv”>
Araştırma ve geliştirme ekiplerimiz devrim niteliğindeki inert anot teknolojisi üzerinde çalışıyor. İnert anot teknolojisi, sera gazı emisyonlarını ortadan kaldıracak ve anottan tasarruf ederek üretim maliyetlerini düşürecektir. Bu teknolojinin getirdiği en önemli yeniliklerden biri alüminyum üretim sürecinde oksijen üretmesidir. İnert anot kullanan bir hücre, 70 hektarlık ormanın ürettiği miktarda oksijen üretebilecektir.
Ayrıca yeni bir tür AlZn (alüminyum-çinko) alaşımı geliştirmek için büyük otomotiv bileşen tedarikçileriyle çalışıyoruz. Yeni alaşım, tekerlekler ve süspansiyon parçaları gibi bileşenlerin ağırlığını %15’e kadar azaltır. Geçtiğimiz yıl %30’u alüminyum hurdalarından oluşan alaşımların üretimine başladık. Bu şekilde yeni ürünlerin karbon ayak izini %30’dan fazla azaltmak mümkün oluyor. Bu yeni alaşım türüne Birincil Eşdeğer Füzyon Alaşımı (PEFA) adı verilir.