Bilimadamları Mars’taki hayatı Atacama Çölü’nde arıyor

Dünyanın en kurak ve en eski merkeziü Atacama, 150 milyon yıl yaşında. Bilimadamları, Şili’deki bu sığınağın iklim ve coğrafi koşullarının Mars ile taşıdıkları kısıtlamalar nedeniyle, kızıl gezegeni barındırmak için büyük bir fırsatın görülmesi.

Bir NASA Uzay aracından elde edilen verilerin kapsamı Amerikan bilimadamları, uzun süre çorak bir arazi olarak göçüz Mars’ta aslında hayat şartlarının sağlanabileceğini gösterebilir.

Atacama’daki susuz ortadan yola çıkan adamları, su Mars’ta hayat olması için gerekli bir ön şartın bulunmadığını, bazı mikroorganizmaların bu kurak şartları yaşayabileceğini gördü.

Astro-biyolog Armando Azua, Mars ile ilgili birçok önyargının yıkıldığını söylüyor:

“Şimdiye kadar, biz Mars’ta su kanıtları bulunan yerlerde hayat bulma şansımızın daha fazlasını yürütüyoruz. Ancak hiçbir şeyin hayatta kalmayacağını düşünerek bu çok kuru gözardı ettiğimiz yerlerin benzerini Dünya’da bu evrenselde bulduk. Ve Dünya’daki benzerlerinde mikroorganizma kolonilerinin yaşadıklarını gördük. Ve şunu adadık: ‘Şimdiye kadar gözardı ettiğimiz Mars’taki bu yerler aslında belki de hayatı dinlemek toplu için daha fazla şansımızın olduğu yerler olabilir. Burada, bu evrenselde hayatın bu şartlarını devam ettirdiğini gördüğümüz için.”

Atakama’nın vadi araştırmacılarında 70 farklı mikroorganizmanın yaşadığını keşfetti. Bu mikroorganizmalar, aşırı güneş ve susuzluğa rağmen hayatlarını sürdürüyor. Eğer bu ekibin teorileri doğrulanırsa, Mars’taki hayatın kanıtlanması yolunda büyük bir adım atılmış olabilir. Azua, bu teorinin kapsamı NASA‘nın kavranmasını çektiğini ve Mart bağlantısını NASA‘dan bir ekip halinde gözlem yapmak üzere Atacama’ya gideceğini söylüyor:

“Atacama Çölü’nü bu kadar az ormanın nasıl hayatını idame ettirdiğini görmek için br evlileri analiz ediyoruz. Bu olağanüstü susuzluk toleransı hangi hesaplamalar ve genetik mekanizmalar sayesinde mümkün? Bir yandan onların nasıl bu kadar kuru hayatta kaldıklarını merak ederken, diğer yandan da bunu anlamanın aynı özelliklerini taşıyan Mars’ta da aynı tarz bir hayat bulma yolunda önemli bir adım olacaklar. Bendeki noktalardaki bu radikal kuruluğu nasıl tolara ulaştığını öğrenebileceğimizi düşünüyorum.”

Bu araştırma, gelecekte hangi gezegenlerin insanların yaşamasına uygun bir ortam sağlayabileceğinin belirlenmesi ve belki de ilk uzay kolonilerinin kurulmasına ön ayak olabilir.

Azua, araştırmaları şöyle anlatıyor:

“Eğer Atacama’nın evrenindeki hayatın sadece aşırı kuru ortamlara dayanabildiğini değil, bu kuruluşta nasıl hayati işleyişin sürdüğünü de sürdürsek, sadece Mars’ta değil birçok yerde hayat bulma yeteneklerini yakalayabiliriz.”

NASA, tüm bu çalışmaları kapsamında 2030’a kadar Amerikalı astronotları Mars’a göndermeyi planlıyor. Belki o zamana kadar bu araştırmaların da kullandığı Mars’a ayak basan insanoğlu, kendisine yeni bir yuvanın da kapısını açmış olacak.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmekMesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası